Haber

Türkiye’nin ilk yerli lokomotifi Özgün Motor görücüye çıktı

Türkiye’nin ilk yerli lokomotifi Özgün Motor görücüye çıktı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank: “Kendimize Özgün Motorumuzu Geliştirdik”

“Raylı sistemlerde kullanıcı değil, kendi teknolojisini ihraç eden bir ülke olmak istiyoruz”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu:

“8 ilden 52’si ile hızlı tren bağlantımızı artırmak için yoğun çaba harcıyoruz”

KOCAELİ Türkiye’nin ilk yerli lokomotif motoru Özgün Motor, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun katıldığı törenle ilk kez görücüye çıktı. Programda konuşan Bakan Mustafa Varank, “Kronik muhaliflerin çokça uydurduğu bir tabir var. Biz bir platform geliştirip, bir ürün geliştirdiğimiz zaman ‘Bu nerede, motoru yerli mi’ diye soruyoruz. Diye soruyorlar. Bugün onlara cevap veriyoruz. Kendimize has motorumuzu geliştirdik” dedi.

TÜBİTAK RUTE, TÜRASAŞ, Marmara Üniversitesi ve Sıradışı Mühendislik’in katılımıyla yürütülen Özgün Motor Geliştirme Projesi tamamlandı. 1 litreden en yüksek gücün alınabileceği Türkiye’nin ilk yerli lokomotif motoru Gebze’de görücüye çıktı. Özgün Motor, Türkiye’de lisans haklarına da sahip olan lokomotif için Türkiye’de sıfırdan tasarlanıp üretilen ilk motor olma özelliğini taşıyor. Özgün Motor, raylı ulaşım alanında da motorlar arasında 1 litreden elde edilen gücü en yüksek dizel motor olma özelliğini de taşıyor.

TÜBİTAK Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü’nde “160 Serisi Orijinal Motor Ailesi Lansmanı” gerçekleştirildi. Programa Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da katıldı.

“Son 20 yıl önce Türkiye’de son derece gelişmemiş bir altyapı vardı”

Türkiye’nin ulaşımda ve altyapıda 20 yılda çok yol kat ettiğini belirten Adil Karaismailoğlu, “100 yılda yapılacakları son 20 yılda yaptığımızın bir hikayesi ve serüveni var. Tarih yazacak. şunu yazın son 20 yıl önce türkiyenin alt yapısı son derece geriydi.çok şükür karayolu altyapısının çok değerli bir bölümünü özellikle bugün geldiğimiz noktada tamamladık.havayolu altyapımızı tamamen bitirdik.diğer Yani bugün 29 bin kilometreye ulaştık, bölünmüş yol ağımızla tüm sorunları ortadan kaldırdık. 20 yıl önce Türkiye genelinde 8 milyon araç bulunurken, Bugün Türkiye’de kayıtlı araç sayısı 26 milyon. trafik sıkışıklığı 20 yıl öncesine göre çok daha az çünkü yaptığımız yatırımlar sayesinde tüm sorunları ortadan kaldırdık.sanayi gelişiminin en değerli etkisi istihdam Bu ulaşım altyapısı altında Anadolu’nun her yerinde en büyük ölçekli üretim ve üretimdir. Bu bir yatırım” dedi.

“8 ilden 52’si ile hızlı tren bağlantımızı artırmak için yoğun çaba harcıyoruz”

Demiryolu ağına yapılan yatırımlar ve yapılacak çalışmalardan bahseden Bakan Karaismailoğlu, “Tabii bir bölgede bir kilometrelik ulaşım altyapı yatırımı yaptığınızda bunun üretimi kısa sürede 10 kat etkilediğini görebilirsiniz. karada ve Anadolu’nun her köşesinde milli geliri 6 kat etkiliyor.Ulaştırma altyapısına yılda toplam 183 milyar dolar yatırım yaptık ve bunun sonucunda üretimde 1 trilyon doların üzerinde etki sağladık. Milli gelire de 600 milyar dolardan fazla etki eden bu yatırımlar sayesinde her yıl 1 milyon kişiye istihdam sağlıyoruz.Altyapımızı tamamladık. Bugün 183 milyar dolarlık yatırımımızın yüzde 65’ini otoyollara yatırdık ama karayollarında çok değerli bir eksikliği tamamlamış bulunuyoruz. Artık demiryolları ile bir yatırım dönemine girdik. Bugün Türkiye genelinde 13.100 kilometrelik bir demiryolu ağımız var. Bunun 1.400 kilometresi hızlı tren. Halen yapımı devam eden 4.500 kilometrelik demiryolu sınırında ağır bir çalışma gösteriyoruz. Bu yoğun çalışma sonucunda şu anda 8 yüksek trenimizi kaldırmak için yoğun bir çaba sarf ediyoruz. -52 ile hızlı tren temaslı iller. Ulaşım master planı çerçevesinde demiryolu ağımızı tüm yurda dağıtacağız” dedi.

“Demiryolunda taşıdığımız yolcu sayısını 270 milyona çıkaracağız”

Demiryolu taşımacılığının bir kültür olduğuna ve özellikle yerli milli çalışmaların yapıldığına değinen Karaismailoğlu, “Ana planlarımız çerçevesinde 19 buçuk olan demiryolunda taşıdığımız yolcu sayısını artıracağız. Yılda milyonu yatırımlarımız sonucunda 270 milyona çıkardık. Bundan daha değerlisi geçen yıl demiryollarına 38 milyon ton yük taşıdık. “Yapacağımız yatırımlarla bunu 440 milyon tona çıkarmak için yoğun çaba harcıyoruz. Yapmak. Özellikle bu demiryollarının gelişmesi ve yaygınlaşması sonucunda çalışacak demiryolu araç ve ekipmanlarının yerli ve milli hale getirilmesi de doğal olarak çok değerlidir. Yıllardır dünyada üretilen hemen hemen bütün demiryolları.” Ülkemizdeki araçları işletmeye çalıştık ve derdini yaşamış ve bilen biri olarak söylüyorum dünyada hemen hemen tüm demiryolu markalarının metro araçları var, özellikle İstanbul’daki metrolarda. Arıyı çok iyi tanırım. Ama bugün çok şükür demiryolu sektöründe, metrolarda ve diğer demiryolu araçlarında çok değerli seviyeleri geride bıraktık.”

“Bu ihtiyacı yerli milli kaynaklardan sağlayacağız”

TÜBİTAK ve Bilişim Vadisi istasyonlarının bulunduğu hat olan Gebze – Köseköy hattının tamamlanmasına yakın olduğunu belirten Karaismailoğlu, “Tabii ki bu demiryolu kültürü ve demiryolu yatırımları bizim için çok değerli. Sonuç olarak 2035 yılına kadar sadece Türkiye’ye özel demiryolu araçları için yaptığımız çalışma ve planlamaların bir kısmı 17 buçuk milyar Euro’luk bir pazar var bu çok ciddi bir rakam inşallah yaptığımız çalışmalarla bunun alt yapısını da yapıyoruz. Bugünkü Özgün Motorumuzla birlikte demiryollarında yapılan, TCDD ve özel sektördeki büyük gelişmelerle birlikte bu ihtiyacı öz kaynaklarımızdan karşılamak için önemli çalışmalar yapıyoruz.2035 yılına kadar 17 buçuk milyar dolar.Euro sadece Türkiye’nin ihtiyacı.Yakın komşularımız ve yakın coğrafyaları düşündüğümüzde buradaki rakamın kat kat üzerinde bir pazar var.Umarım hep birlikte bu pazarı hayata geçirmeyi başarabiliriz. Bu pazardan değerli bir pay alabilmek için hem devlet kurumlarımız hem de özel sektör için. Bu ihtiyacı yerli milli kaynaklardan karşılayacağız. Yaptığımız bu demiryolu çalışmalarında burada Gebze – Köseköy sınırımız var ve orada da çalışmalarımız devam ediyor. Bu çalışmaların yapılmasının ve burada zikredilmesinin değerli sebebi, hem TÜBİTAK hem de Bilişim Vadisi istasyonlarının bu sınırda olacak olmasıdır. Çalışmaları devam ediyor, inşallah en kısa zamanda bitireceğiz. Garı bitiriyoruz, ardından sinyalizasyonu yaptığımızda bundan sonra inşallah TÜBİTAK ve Bilişim Vadisi’nde görev yapan arkadaşlarımız raylı sistem konforundan yararlanmaya başlarlar.”

“Yerli milli elektrikli trenlerimizin tasarım çalışmaları bitmek üzere”

Yerli milli elektrikli trenlerin tasarım çalışmalarının bitmek üzere olduğunu söyleyen Adil Karaismailoğlu, “Bizi bugün burada buluşturan Özgün Motor projemiz çok değerli. TÜBİTAK RUTE ile çok değerli işler yapıyoruz. demiryolu branşındaki ihtiyaçlarımızın değerli bir kısmının altyapısı, buradaki tasarımlar ve bu altyapı TÜBİTAK RUTE ve TCDD’deki arkadaşlarımızla birlikte önemli seviyeleri aştık. Türkiye’deki değerli demiryolu fabrikaları, Eskişehir, Adapazarı ve Sivas’taki fabrikalar.Artık Adapazarı’nda hem banliyö trenlerimiz hem de milli elektrikli trenlerimiz var, lokomotiflerimizi ve demiryolu bakım ekipmanlarımızı Eskişehir’de üretiyoruz.Ayrıca vagon ihtiyacımızın çok değerli bir bölümünü karşılıyoruz. Sivas’ta.Milli elektrikli trenimizin üretimi bitti.Şimdi test süreçlerinde 10 bin kilometreye ulaştık.İkinci tren setimizin üretimi başladı. d. Hatta bir yandan seri üretime de başladık. İnşallah önümüzdeki günlerde sertifikasyon test süreci tamamlandığında; Nasıl ki Türkiye’nin akıllı arabası önümüzdeki günlerde akıllı yollarda yol almaya başlayacaksa, inşallah biz de raylı aracımız olan yerli milli trenimizi raylarda görmeye başlayacağız. 160 kilometreye ulaşacak bu trenin ardından 225 kilometre hıza sahip yerli milli elektrikli trenimizin tasarım çalışmaları bitmek üzere. İnşallah prototipten sonra seri üretimimize başlayacağız.

Bugün bizi burada buluşturan orijinal motor 8 silindirle üretilmiş ancak mühendislik altyapısı 12 ve 16 silindir ihtiyacını karşılayabilecek şekilde tasarlanmış. Demiryolu araçlarımızı özellikle lokomotiflerimizde kullanmaya başlayacağız ama önümüzdeki günlerde tersanelerimizde de aranan bir motor olacak” dedi.

“Raylı sistemlerde kullanıcı değil, kendi geliştirdiği teknolojiyi ihraç eden bir ülke olmak istiyoruz”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Kritik teknolojileri yerli imkanlarla geliştirmek, özgün ve rekabetçi iş ve hizmetleri katma maliyetle sunmak için ödün vermeden çalışıyoruz. Neredeyse her gün yeni bir başarı öyküsü paylaşıyoruz. İnsan kaynağımız güçlü, mühendislik yeteneklerimiz oldukça gelişmiştir.Bunun en güzel örneklerinden biridir.Ülkemizdeki teknoloji ekosistemi TÜBİTAK’ın Ar-Ge merkezleri ve enstitülerinin katkılarıyla her geçen gün güçlenmektedir.Geliştirdiği teknolojiyi ihraç eden bir ülke olmak istiyoruz. raylı sistemlerde sadece kullanıcı değil, kendi ihtiyaçlarını karşılayan teknolojiler alanında Ar-Ge, tasarım ve prototipleme faaliyetleri yürütecek raylı ulaşım teknolojileri sanayimizi kurduk.Buradaki en büyük destekçimiz Ulaştırma Bakanlığımız ve TCDD.Enstitümüz RUTE ve Ulaştırma Bakanlığımızın büyük katkısı oldu.Birçok projeyi gerçekleştirmeye devam ediyoruz. TÜBİTAK ve RUTE bünyesinde raylı sistemler ve motor teknolojileri alanında dışa bağımlılığımızı azaltan kt’ler. Şu an içinde bulunduğumuz Motor Mükemmeliyet Merkezi’ni 2020 yılında hayata geçirdik. Bu merkez, motor geliştirme alanında ülkemizin en büyük, en kapsamlı, donanımlı Ar-Ge ve test merkezi konumunda. Kamu kurumlarımız, üniversitelerimiz ve özel birimlerimiz burayı yoğun bir şekilde kullanabilir” dedi.

“Motor parçalarının yüzde yüzü burada geliştirildi”

Motorun donanımı hakkında bilgi veren ve motor parçalarının tamamının yerli olduğunu belirten Varank, “Burada üretilen motor parçalarının yüzde yüzü burada geliştirildi, yüzde 90’ı ülkemizde üretildi. Bu motor 3 bin 600 farklı modülü var.Bu modüler bir motor.12 silindirli motorları 3 farklı konfigürasyonda 2.700 hp’ye kadar üretebileceğiz.Bu motorun seri üretimi TÜRASAŞ tarafından yapılacak ve tabi ki kullanımı Özgün Motor ailesinin parametrik tasarım ve prototip üretim süreci TÜBİTAK RUTE araştırmacıları tarafından gerçekleştirilmiştir.Bu yetenek sayesinde Özgün Motor ailesi sadece lokomotiflere değil, jeneratörlere, iş makinelerine, kara ve deniz araçlarına da rahatlıkla güç verebilmektedir. Üretim kalıpları ülkemizde eklemeli imalat formülü yani son teknoloji üretim yöntemlerinin kullanıldığı bir model ile üretildiği için üretim süreçlerini çok önemli hale getirdik. daha ucuz. Sözleşmede üretimimizi çok daha kısa sürede gerçekleştiriyoruz.”

“Ticari olarak hidrojen motoru yok, Türkiye bu alanda lider ülkelerden biri”

Özgün Motor’un verimliliğine ve Türkiye’nin hidrojen motorunda lider ülkelerden biri olduğuna değinen Varank, “Ülkemizde motor sanayinin gelişmesinde mihenk taşı olan Özgün Motor, daha uygun maliyetli ve daha az yakıtlı. -kendi sınıfındaki ve TCDD’nin envanterindeki lokomotif motorlarından daha fazla tüketiyor. Özgün Motor, geleceğin teknolojilerinin de uygulanabileceği bir platformdur. İçten yanmalı dizel motor olarak bakmamak lazım. Şu anda arkadaşlarımız hidrojen ile aynı motor tasarımını kullanmak için şimdiden çalışmalara başladılar. Biz bu motoru hidrojenle kullanıyoruz. “Çok rahat çalıştırabiliyoruz. Bu anlamda şu anda piyasada ticari olarak hidrojen motoru yok. Türkiye bu konuda lider ülkelerden biri haline gelebilir. Bu da stratejik olarak çalışmalarımızın ne kadar üstün olduğunu gösteriyor.” söz konusu.

“Büyük ve güçlü Türkiye hedefimize doğru kararlılıkla ilerliyoruz”

Büyük ve güçlü bir Türkiye için çalıştıklarını, demiryolunda birçok yerli ve milli araç üretebildiklerini belirten Varank, şöyle konuştu: “Büyük ve güçlü Türkiye hedefimize kararlılıkla ilerliyoruz. Yenilikçi uygulamaları hayata geçiren özel sektörümüz. Bu süreçteki projelerde üniversitelerimiz ve TÜBİTAK gibi stratejik kurumlarımız değerli roller üstlenmektedir.Teknoloji atılımı vizyonumuz doğrultusunda Türkiye’yi kritik teknolojilerin tasarlandığı, üretildiği ve ihraç edildiği bir ülke haline getirmekte kararlıyız. 2023 sanayi ve teknoloji stratejisi ile 11. Kalkınma Planı hedefleri doğrultusunda mobil araç ve teknolojiler.Paydaşlarımızla iş birliği içinde başarılı projeler yürütüyor ve çalışıyoruz.Tramvaylarımız, sürücüsüz metro araçlarımız, milli elektrikli tren setlerimiz, lokomotiflerimiz, banliyölerimiz. artık yerli ve milli olarak üretebildiğimiz setler, yolcu ve yolcu tren setleri, büyük vagonlarımız var. milli sinyalizasyon sistemimizin ve hızlı trenlerimizin geliştirilmesine yönelik çalışmalarımıza ara vermeden devam ediyoruz. 2021 yılı itibari ile ülkemiz raylı sistem araçlarının aksan ve aksamlarında artık net ihracatçı konumunda ama geldiğimiz noktayı yeterli görmüyoruz. İnşallah çalışmalarımıza devam edeceğiz. Ulaştırma Bakanımız az önce ana hatlarda TCDD ile TÜRASAŞ ve RUTE’nin sinyalizasyon sistemlerinde geliştirmek için birlikte çalıştıklarından bahsetmişti. Artık şehir içi hudutlarımızda sinyalizasyon sisteminde TÜRASAŞ ve RUTE ön plana çıktı, ASELSAN ile beraber şehir içi hudutlarımızda sinyalizasyon sistemlerimizi geliştirebiliriz.”

“Kendi benzersiz motorumuzu geliştirdik”

Bakan Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Önümüzdeki 5 yılda bu alanda 320 milyon Euro katma değer yaratabiliriz. Bunun dışında Ulaştırma Bakanlığımızla birlikte geliştirdiğimiz E5000 Elektrikli Anahat Lokomotifi örneği var. Şu anda onun montajı bitmiş durumda. İnşallah yakın zamanda tanıtacağız.%100 elektrikli ana hat lokomotifini de kendimiz geliştirdik.Bu anlamda çok değerli bir ihtiyacı karşılamış olacağız.Bunun gibi onlarca yüzlerce projeyi hayata geçirmeye devam ediyoruz. Kronik muhaliflerin çoğunun uydurduğu bir söz var, bir platform geliştirip bir eser geliştirdiğimiz zaman ‘Bu yerli nerede, motoru yerli mi’ diye soruyoruz. Diye soruyorlar bugün cevabını veriyoruz.Biz kendi özgün motorumuzu geliştirdik.Milli gururla bu motor diyeceğiz.4 senelik projemizi planladık 4 senede bitirdik.Gündemimiz; gerçek teknoloji Zoom kontağı teknoloji diye sunanlara inat geleceğin teknolojilerine yatırım yapıyoruz.”

Çevreci ve sürdürülebilir tasarım

1 litreden 44,5 beygir güç üreten Özgün Motor’un motorunun silindir içi 230 bar basınca dayanabilecek malzeme, tasarım ve soğutma sistemine sahip olduğu belirtildi. Orijinal motorun, sınıfındaki motorlara göre çevre dostu, verimli ve sürdürülebilir bir tasarıma sahip olduğu açıklandı. 3.600’den fazla parçanın teknik fotoğrafları yerli tedarikçiler tarafından oluşturulurken, motor parçalarının yüzde 90’ı yerli sanayi tarafından üretildi. Özgün Motor, geleceğin teknolojilerinin de uygulanabileceği bir platform olarak öne çıkıyor. Sürdürülebilir ve çevre dostu bir tasarıma sahip olan Özgün Motor, iklim krizine önerilen çözümlerden biri olan alternatif biyoyakıtlarla çalışabiliyor. Ayrıca Türkiye’nin taraf olduğu yeşil anlaşma çerçevesinde sıfır karbon salınımı için en değerli güç kaynağı olacak hidrojen, içten yanmalı motorlarda alternatif yakıt olarak kullanılacak. Öte yandan 2 bin 700 beygire kadar güç sınıflarında incelenecek olan Özgün Motor’un lokomotif, jeneratör ve birçok su üstü gemisinde de kullanılabileceği belirtildi. Özgün Motor önümüzdeki dönemde 50 bin kilometrelik lokomotif testlerine başlayacak ve saha tecrübesi kazanılacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

-
Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort